Madem reel sektörün borç çevirme yeteneği gündemin önemli başlıklarından bir tanesi; finans kuruluşlarının reel sektörle olan kredi ilişkisine çok yükseklerden kuş bakışı da olsa bakmak; ileriye yönelik belki bir fikir verir diye düşünüyorum.

Aşağıda Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi güncel verilerinden derlenmiş bir tablolar silsilesi bulacaksınız. Biliyorum, oradan bakınca uzun bir yazı gibi duruyor. Ama aslında öyle değil. Her bir başlık kendi başına bir konu; ama isterseniz diğer başlıklarla da ilişkilendirmek pekala mümkün. Buyrun birlikte okuyalım.

Toplam Krediler Artmış
Mayıs 2017 itibariyle finans kuruluşlarınca kullandırılan nakit kredilerin toplam bakiyesi Mayıs 2016’ya göre yüzde 22 artarak 2.007 milyar TL olmuş. Mayıs 2018’de ise aynı rakam bu defa bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 24 artarak 2.496 milyar TL olarak gerçekleşmiş. Bu kredilerin yüzde 95’ini bankalar yüzde 5’ini ise diğer finansal kuruluşlar sağlamış.

Sonuç itibariyle kredi hacmi son üç yılda kabaca yüzde 25’lere yakın bir büyümeyle artmaya devam etmiş. Yani ekonomiyi ısındıracak düzeyde bir kredi kullandırımı hala söz konusu.

Ticari Krediler Artmış ama Artmamış
Yine söz konusu nakdi kredi toplamını bireysel ve ticari krediler olarak ayırdığımızda, ticari krediler Mayıs 2017 dönemi itibari ile bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24 artarak 1.522 milyar TL; 2018 Mayıs ayı itibariyle de bir önceki yılın aynı dönemine göre bu defa yüzde 27 artarak 1.938 milyar TL olarak gerçeklemiş.

Ancak söz konusu dönemde bireysel krediler de mevcut payını hemen hemen koruduğu için, 2016-2018 Mayıs döneminde ticari nakdi kredilerin toplam nakdi krediler içindeki payı dramatik değişmemiş ve kabaca yüzde 77 civarında seyretmiş.

İnşaat, Gayrimenkul Faaliyetleri ve Enerji Sektörleri Kredi Büyüme Hızında Öne Çıkıyor
Hem yıllar itibariyle hem de son üç yıl ortalaması dikkate alındığında, enerji, inşaat ve gayrimenkul faaliyetlerine yönelik krediler önemli büyüme hızlarına ulaşmışken; örneğin imalat sanayinin son sıralarda yer aldığı görülmektedir.

İnşaat, Gayrimenkul Faaliyetleri ve Enerjinin İzleri Kredi Paylarında da Hissediliyor
Son üç yıl mayıs ayı itibariyle sektörlerin ticari kredilerden aldıkları paylarda dramatik değişim olmamış. Ancak öte taraftan, imalat sanayi önce düşüp sonra yerinde sayarken, inşaat, enerji ve gayrimenkul faaliyetlerinin son yıldaki büyüme hızı son üç yıl ortalamasının da üzerinde gerçekleşmiş.

Batık Kredilerde Dikkat Çeken Detaylar
Finans kuruluşlarının tasfiye oluncak alacaklar başlığı altında takip ettiği, vadesinde ödenmediği için yasal takibe intikal etmiş sorunlu kredi tutarları sektör performansı açısından çok önemlidir. Buna göre, sorunlu kredilerin toplam ticari kredilere oranına bakıldığında, toptan ve perakende ticaret ile inşaat ve turizm sektörlerin son üç yıl ortalaması görece yüksek seyretmiş.

Ancak burada varlık yönetim şirketlerine devredilen ve kredi veren finans kuruluşunun hesaplarından çıkan sorunlu kredilerin varlığı ayrıca hesaba katılması gerektiği değerlendirilmektedir. Nitekim aşağıdaki tabloda sorunlu kredi tutarlarının değişim oranları yer alıyor. Buna göre, toptan ve perakende ticaret ile gayrimenkul faaliyetleri bu manada başı çekmiş; diğer taraftan ilk iki yılla mukayese edildiğinde, 2018 Mayıs itibariyle geçmiş trendin çok aksine sapmalar ifade eden sonuçlar cereyan etmiştir.


Son Söz
Sonuç olarak hem bu rakamları daha detaylı değerlendirmek mümkün hem de değerlendirilecek daha bir çok gösterge niteliğinde figürün söz konusu olduğu muhakkak. Ancak, her ne kadar bu yazının biraz uzağında gibi görünse de, hem reel sektör hem de finans sektörünün selameti açısından; kredilerin finansal kaldıraç fonksiyonunu layıkıyla yerine getirebilmesi ve sağlıklı bir ekonomik büyüme için, imalat sanayinin milli gelirdeki payını artıracak tedbirlerin alınmasının hayati önemi haiz olduğunu yine de vurgulamak gerektiğini düşünüyorum.

https://www.cnnturk.com/yazarlar/guncel/dr-mithat-bulent-ozmen/reel-sektorun-krediyle-imtihani